<a fr-original-style="" href="https://twitter.com/cetincem" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Çetin Cem Yılmaz</a>Serena Williams çok iyi bir poker oyuncusu sayılmaz. Salı günü tenisi bırakacağını açıklamasıyla spor dünyasını sarsmış olabilir. Ama Toronto’da devam eden National Bank Open’da Pazartesi günü oynadığı ilk maçından sonra onu dinleyenler, aslında neyle karşılaşacaklarını biliyorlardı.&nbsp;Nuria Parrizas Diaz’ı iki sette yenmiş ve 14 ay sonra ilk galibiyetini almıştı. Basın toplantısında sorulan ilk sorulardan birisi “Kariyerinizin bu noktasında sizi hala aç tutan şey nedir?” olmuştu. Serena gülümsedi ve şöyle yanıtladı: “Bilmiyorum. Sanırım tünelin sonunda bir ışık var.&nbsp;(Gülerek) Bilmiyorum, artık ışığa daha çok yakınım. Son zamanlarda benim için durum bu. O ışığa ulaşmak için sabırsızlanıyorum.” Muhabir “Şaka yaptığını biliyorum ama…” deyince Serena “Şaka yapmıyorum”&nbsp;diye cevapladı. Muhabir o ışığın ne olduğunu sorduğunda “Özgürlük” dedi, “Evet, oynamayı seviyorum. Ama biliyorsunuz, bunu sonsuza kadar yapamam.”&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/7/6/1660368055546.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.50" width="550" alt="Serena Willliams" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">2013: Serena Williams, Roland Garros'ta Maria Sharapova'ya karşı tek bayanlar final maçında maç sayısını kutluyor. — Julian Finney / Getty Images&nbsp;<h2 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Modası geçmiş bir sözcük</h2>Ve bu cümlelerin sadece bir gün sonrasında Vogue’a yaptığı <a fr-original-style="" href="https://www.vogue.com/article/serena-williams-retirement-in-her-own-words" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">açıklamayla</a> Amerika Açık’tan sonra tenisi bırakacağını söyledi Serena Williams. “Emeklilik modası geçmiş bir sözcük” diyordu, “tenisten uzağa evriliyorum.”&nbsp;Sporcuları canlı izlemeyi, sadece sahanın içinde yaptıklarını değil, kenarında ve dışında yaptıklarına tanıklık etmeyi seviyorum. Onları bu kadar büyük yapan detayların izini sürmek, bazen de tam aksine onların en normal, insani hallerini görmek beni her zaman etkiliyor. Kanada Açık’ı takip etmek için akredite olduğumda elbette bu büyüklükte bir olaya tanıklık edeceğimden habersizdim. Ama ilginç şekilde burası bana her seferinde ilginç tecrübeler sunuyor.&nbsp;2019’da Bianca Andreescu “Bir yıldız doğuyor” hikayesinin en özel paragraflarından birisinde, kendi evinde şampiyonluğa ulaşırken, Serena Williams’ı aslında mağlup etmemişti. İlk sette Bianca 3-1 öndeyken Serena sakatlığı nedeniyle çekilmiş ve kupa, Mississauga’nın genç yıldızının olmuştu. Serena köşesinde gözyaşları dökerken Bianca ona gidip moral vermişti. Bir kraliçe ve yıldız adayının rolleri değiştiği, Kanadalı seyircilerin mutluluk, hüzün, gurur ve şefkat hislerinin birbirine karıştığı acayip bir gündü.&nbsp;10 Ağustos gecesi yine aynı tribünlerde Serena Williams’ı, bu kez Belinda Bencic karşısında izlerken de yoğun bir atmosfer vardı. Normal bir tenis maçında göreceğinizden kat kat yüksek tezahüratlar eşliğinde maçın ilk servisini attı Serena. Puanı aldığında Sobeys Stadyumu’ndan çıkan ses, bir futbol maçındaki gol sesine benzerdi. 30-0 olduğunda biraz daha yüksek bir ses. Bencic ilk puanını aldığında belirgin bir hayal kırıklığı. 30-30’da artan bir gerilim. Oyunu bir şekilde Serena alsa da, Dünya 12.’si şüphesiz çok daha formda olan taraf. Servisleri neredeyse kusursuz ve doğru açıları buluyor. Serena ise 40 yaşında hala çok güçlü, ama atletizmi, korttaki reaksiyonları eskisi kadar keskin değil.&nbsp;<h2 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Tenis ve aile arasında</h2>Serena Williams, eğer bir kadın olmasaydı, Tom Brady gibi 45 yaşına kadar oynayabileceğini söylüyor. “Tenis ve aile arasında bir seçim yapmayı hiç istemedim” diyor, “Bu hiç adil değil.” Kızı Olympia’ya bir kardeş istediğini ve bir daha sporcuyken hamile olmak istemediğini anlatması, bize kadınların, erkeklerin karşılaşmak zorunda olmadığı bir ikilemi hatırlatıyor. The Guardian&nbsp;yazarı Andy Bull’un dikkat <a fr-original-style="" href="https://www.theguardian.com/sport/blog/2022/aug/10/serena-williams-farewell-eloquent-acknowledgement-biological-inequality" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">çektiği</a> gibi Roger Federer ve Novak Djokovic,&nbsp;baba olduktan sonra beşer Grand Slam daha kazandılar: “Erkek oyuncularla eşit muamele görme mücadelesiyle geçmiş 27 yıllık bir kariyerin sonunda, biyolojisinin ona yine de dezavantaj getirdiğinin kaçınılmaz gerçeği burada duruyor.”&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/7/5/1660336742647.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="Serena Williams" ratio="1.34" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Çetin Cem YılmazBelinda Bencic maçı iki sette kazanıyor, maç sonu röportajı için mikrofona geldiğinde büyük zarafet gösterip “Bugün sadece Serena ile ilgili” deyip sahneden çekiliyor. Sonrası, ayakta alkışlar, organizasyonun hediyeleri, Serena’nın gözyaşları. “Biliyorsunuz, yazımda bahsettiğim gibi, vedalarda çok kötüyüm. Ama güle güle, Toronto.”&nbsp;Sadece veda ettiği için değil, Toronto, Serena Williams’ı gerçekten çok seviyor. Bu veda boyunca tribünden yükselen alkışlar, sevgi sözcükleri hep buna işaret ediyor. Serena da Toronto’ya karşı boş değil. Turnuvayı üç kez kazanmış olmasının dışında da bu şehri ve bu ülkeyi ne kadar sevdiğinden bahsediyor.&nbsp;Her ne kadar vedaları sevmese de artık bu bir veda turu, sonun başlangıcı. Bu turun ilk ayağına tanıklık etmek çok değerli. Dedim ya, sporcuları kanlı canlı görmek, zaferlerine, hayal kırıklıklarına nasıl reaksiyon verdiklerini görmek, büyük dehaların izlerini küçük detaylarda aramak çok keyifli. O Çarşamba gecesi Toronto’da 27 yıllık bir kariyerin, 23 Grand Slam’in, Olimpiyat altınlarının, yüzlerce galibiyetin oluşturduğu görkemli bir hikayenin son sayfalarında olmanın duygusal yoğunluğu vardı. Stadyumdaki 12 bin kişide ve Serena’da.&nbsp;

Punto 

Emekliliğini açıklayan Serena Williams’ın veda turu Toronto’da başladı. Kanada Açık’ta Belinda Bencic’e kaybettiği maçın sonu, bu yüzden çok yoğundu. 

Veda Turu

<a fr-original-style="" href="https://twitter.com/cetincem" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Çetin Cem Yılmaz&nbsp;</a>Bir Toronto Raptors maçı izliyorsanız karşılaşmanızın garanti olduğu şeyler vardır: Sıkı savunma, koç Nick Nurse’ün komplike setleri, yetenek tavanı belli de olsa potansiyelini sonuna kadar zorlayan bir oyuncu grubu ve Drake.&nbsp;NBA sezonu bitti ama Drake’in maçlarına gittiği yeni bir takım var artık. Üstelik arenadaki tek büyük hip hop yıldızı kendisi de değil.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/5/5/1656112475797.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.05" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">CEBLGeçen ay, Kanada Basketbol Ligi CEBL’in yeni takımı Scarborough Shooting Stars, Jermaine Cole adında 1.88’lik bir gardı kadrosuna kattığını açıkladı. Bu, rap yıldızı&nbsp;J. Cole’dan başkası değildi. Cole’u yakından tanıyorsanız, onun basketbol geçmişini bilirsiniz: NBA All-Star hafta sonundaki performanslarından, lisede oynamış olduğundan veya şarkı sözlerindeki basketbol göndermelerinden. Fakat Cole’un basketbolu hobi değil, hayatı boyunca rap’le yarışan bir tutkusu olarak görmemiz için biraz daha yaklaşmanız gerekiyor. 2009’da bir müzisyen olarak ilk profesyonel anlaşmasını imzaladığında 24 yaşındaydı. “Eğer üç yıl içinde patlarsam hala 27 yaşında olacağım. Yeterince çalışacak ve profesyonel bir kariyerim olacak kadar zamanım var. Önce yurtdışında oynayıp NBA’e gidebilirim”&nbsp;diye plan yaptığını gülümseyerek anlatıyordu 2020’de.*&nbsp;Cole’un planı 10 yıl gecikmeli olsa da gerçekleşti. Haziran ayında başlayan&nbsp;CEBL sezonunun ilk beş maçında Scarborough&nbsp;formasını giydi, tamamı üçlüklerden olmak üzere toplam 12 sayı üretti, üç ribaund, iki asist, bir top çalmayı da istatistik kağıdına ekledi. Tüm takım arkadaşları onun disiplinini, ciddiyetini, tevazusunu övdü, takımın bir parçası oluverdiğinden bahsetti. Elbette sahada yaptıklarıyla en değerli oyuncu seçilmeyecekti, ama onun lige katkısı bunun çok ötesindeydi.&nbsp;Ligin yeni takımı Scarborough, gittiği deplasmanlarda binlerce taraftarı tribüne çekti, kendi evinde oynadığı ilk maçının da biletlerini tamamen sattı. Dördüncü sezonunu yaşayan CEBL’in yeni takımı Shooting Stars için özel bir başlangıçtı bu. — Reklam kokan bir hareket diyebilirsiniz, doğru da. Shooting Stars’ın sahiplerinden birisinin Niko Carino,&nbsp;yani Drake’in de kurucularından olduğu kıyafet markası OVO’nun ortaklarından olduğunu denkleme ekleyin. Pazara yeni giren bir takımın lansmanı için gereken zekice bir dokunuştu Cole; bunun da hakkını verdi.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/5/5/1656112523184.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.67" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Scarborough Shooting StarsCEBL, henüz yolun başında da olsa, iyi bir proje. NBA’le çakışmayacak şekilde yazın oynanıyor ve Toronto dışındaki büyük şehirleri kapsayan iyi bir ağa sahip. 2019 yılında altı takımla başlayan lig, eklemelerle 10 takıma ulaşmış durumda.&nbsp;Scarborough, CEBL’in ilk GTA, yani Toronto çevresini kapsayan metropolitan alanı diyebileceğimiz Greater Toronto Area, takımı. Toronto merkezinin doğusunda yer alan Scarborough, tüm Kanada’nın en çokkültürlü bölgelerinden birisi. 630 binlik nüfusunun yarısından fazlasını Kanada dışında doğanlar oluşturuyor. Bu, önemli bir veri çünkü yaygın kanının aksine basketbol, Kanada’nın DNA’sında bulunan bir spor değil.&nbsp;Raptors’ın son yıllardaki başarısı popülariteyi artırsa da, beyaz Kanada için buz hokeyi ve beyzbol çok daha popüler. Ama basketbol geleneği çok daha güçlü olan ülkelerden gelen göçmenler sayesinde bu durum, özellikle GTA’de hızla değişiyor. Raptors’ı yöneten şirket olan MLSE’nin eski patronlarından Richard Peddie, 2019 yılında The Athletic’e şöyle demişti: “Toronto Raptors taraftarları, diğer sporlardaki taraftarlara göre Toronto’yu daha iyi yansıtıyorlar. Kitlenin çeşitliliği, yaş ortalamasının düşüklüğü… [Hokey takımı Toronto Maple] Leafs taraftarları ise çok daha yaşlı. Kanada’ya göç eden insanlar hokey ülkelerinden gelmiyor. Basketbol ise dünyadaki ikinci spor.”&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/5/5/1656112691783.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="J.Cole" ratio="0.56" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Scarborough Shooting StarsBu yüzden CEBL’in GTA bölgesinde bir takıma ev sahipliği yapması, bunun için de Scarborough’yu seçmesi çok akıllı hamlelerdi. Cole,&nbsp;bu pastanın üzerindeki krema oldu. Ama CEBL’deki tek hikaye bu değil. Raptors’la&nbsp;bir sezon oynayıp uyuşturucu kullanımı yüzünden ceza alan ve yolu Avrupa’ya düşen Jalen Harris’in Shooting Stars sayesinde Kanada’ya döndüğünü belirtmekte fayda var. Lig tarihindeki üç sezonda da Yılın Oyuncusu seçilen&nbsp;Xavier Moon’un LA Clippers’ın gelişim ligi takımına transfer olduğunun, dolayısıyla bu ligin NBA’e bir arka kapı olma ihtimalinin de altını çizelim.&nbsp;J. Cole,&nbsp;9 Haziran’da takımını galibiyete taşıdığı ve iki üçlükle kariyer rekorunu kırdığı maçtan sonra turneye çıkacağı için takımdan ayrıldı. Maç sonundaki röportajda söyledikleri ise, bir promosyon hamlesinin parçası olan bir süperstardan çok, spor hayallerini gerçekleştirmiş bir adamın cümlelerine benziyordu: “Burada bir takımın parçası hissettim. Herkes bana kucak açtı ve bir grup harika bir adamla bir takımın parçası oldum. Buraya gelmeme izin vermeleri ve bunu tecrübe etmeme izin vermeleri paha biçilemezdi.”&nbsp;*J. Cole, 2020 yılında The Players Tribune için basketbol ve rap’in hayatındaki rekabetini <a fr-original-style="" href="https://www.theplayerstribune.com/articles/j-cole-the-audacity" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">anlatmıştı.</a>&nbsp;

Rap yıldızı J. Cole, içinde ukde olan basketbolculuk hayallerini Kanada Ligi’nde gerçekleştirdi. 

Basketbol hayalleri

<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Liverpool taraftarı olmak için harika bir dönem. Bu galibiyetin Liverpool tarihindeki yeri nedir? Klopp döneminin en etkileyici galibiyeti miydi?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Bunu Liverpool tarihinin en büyük maçları arasına koymak biraz abartılı olur ama Klopp döneminin en iyi maçlarından birisi olduğunu ve Liverpool - Manchester United rekabetindeki en büyük zaferlerden birisi olduğunu söyleyebilirim. Bence 4-0’lık Barcelona galibiyeti hala Jürgen Klopp’un Liverpool’un başındaki en unutulmaz maçı. Lig maçlarında da 2018’de Manchester City karşısındaki 4-3’lük maç benim için ön planda. Yine de, Klopp’un Premier Lig’deki en etkileyici üç maçı içine koyarım.&nbsp;<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Liverpool açısından daha iyi bir Manchester United sınavına şahit olmuş muydun?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Benim için 2009’daki 4-1’lik Manchester United galibiyeti hala bir numarada. O United’ın bir önceki sene Şampiyonlar Ligi’ni kazandığını, formunun zirvesindeki Cristiano Ronaldo’ya sahip olduğunu ve o dönemde İngiltere’deki en dominant takım olduğunu düşününce, o seviyeye çıkmak isteyen Liverpool’un, Old Trafford’da aldığı galibiyet çok daha çarpıcıydı. 5-0’lık galibiyet, bence iki takımın son yıllarda saha dışı ve içinde açılan farkının bir sonucu oldu sadece. Fark biraz büyük oldu, doğru, ama United puan almış olsaydı dahi, Liverpool’un seviyesine ulaşmış olduğunu düşünmeyecektim.&nbsp;<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Maçın yıldızı sence kimdi?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Salah’tan başka bir isim seçmek zor. Şu anda dünyada ondan daha formda bir isim yok. Üç gol, bir asistlik bir performansın üzerine başka bir ismi koymak zor.&nbsp;<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Konate etkileyici performansıyla adından söz ettirdi. Sence Liverpool'un yeni stoper tandemi Konate-Van Dijk mı olmalı?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Joe Gomez hızıyla, Joel Matip oyun aklıyla iyi tercihler olsa da, her ikisi de müzmin sakat diyebileceğimiz isimler. Liverpool, oynatmayacağı bir oyuncuya o kadar para verecek bir kulüp değil. Dolayısıyla orta vadede Ibrahima Konaté’nin formayı kapmasını bekliyordum. Matip’in formu bunu biraz geciktirmiş olabilir sadece. Gücü ve hızıyla Manchester United’ın sol taraftan gelen hücumlarını pasifize etmesiyle 11’de kalacağını düşünüyorum.&nbsp;<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Jota, Firmino ve Salah'tan oluşan hücum hattı iki sezondur Old Trafford'da Liverpool'u galibiyete taşıyor. Jürgen Klopp bu üçlüyü bu sezon daha sık tercih eder mi?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Diogo Jota’nın pres kalitesinin daha yüksek olmasının etkisiyle Old Trafford’da Sadio Mane’ye tercih edileceğini düşünüyorum. Bazı zorluk derecesi düşük maçlar dışında Salah’ın dinlendirileceğini sanmıyorum ama kalan iki pozisyon için Firmino, Jota ve Mane’den ikisi kullanılmaya devam edilecektir. Sabit bir üçlüdense rotasyona devam edilecek bence.&nbsp;<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Bu galibiyetin lig yarışına etkisi nasıl olur? Manchester United'ı artık denklemin dışında bırakabilir miyiz?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Evet, bu galibiyetin iki mesajı var. Birincisi, Liverpool kesin olarak bir şampiyonluk adayı olduğunu, Manchester City’ye figüran olmayacağını ortaya koydu. İkincisi, Manchester United, büyük hayaller ve transferlerle girdiği sezonda şampiyonluk yarışının dışında kaldı. Elbette yeni bir teknik direktörle bu fark kapanmaz değil, daha çeyreği geride kalmış bir lig için çok da büyük konuşmaktan kaçınmak gerekiyor. Ama Chelsea, Liverpool ve Manchester City’nin hepsinden 21 puan geride olduğunu ve bu takımların hepsinin seri puan kayıpları yapma ihtimalinin az olduğunu düşününce United için tren kaçtı diye düşünüyorum.&nbsp;<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Liverpool, şampiyonluğa ulaştığı 2019/20 sezonundaki çizgisini yakalamış gözüküyor. Bu sezonki Liverpool'un şampiyon takıma göre eksikleri neler?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Eksiği yok, fazlası var diye düşünüyorum. Hem savunma, hem orta saha, hem de hücumda daha derin bir kadrosu var Liverpool’un. Geçen sezonki gibi olağanüstü bir sakatlık krizi yaşanmadığı sürece yarışta kalacağını düşünüyorum. Chelsea ve Manchester City ile birlikte üç acımasız takımın yarışında son derece minimal puan kayıpları bekliyorum. Dolayısıyla en küçük hata (Brenford maçı gibi) tüm sezonu etkileyebilecek düzeyde olacak bence.&nbsp;<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Mo Salah, All Time Liverpool XI parçası oldu mu? Liverpool'da 2000'lerden bu yana ondan daha iyi bir futbolcu izledin mi?</li></ul>Çetin Cem Yılmaz: Liverpool kariyerinin sonuna kadar bu çizgiyi sürdürdüğü sürece kulüp tarihinin pek çok rekorunda imzası olacak. Dolayısıyla kulüp tarihinin 11’ine yazılması şaşırtıcı olmaz. 2000’lerden bu yana Steven Gerrard’dan sonra en iyi Liverpool oyuncusu kesinlikle o bence. Gerrard, Liverpool’u neredeyse tek başına iddiası olan bir takım olarak tutmuştu ve onun statüsüne erişmesi zor. Ama sadece futbolculuk kalitesi, yetenek gibi ölçütlerden bakarsak Salah’ın benzerleri sayılabilecek Luis Suarez ve Fernando Torres’in fersah fersah önünde olduğunu söyleyebilirim. Gerrard, bu kulüp için yaptıklarıyla hep ayrı bir yerde olacak, ama Salah da onun hemen arkasında en özel yerde olmayı hak ediyor. Hele ikinci şampiyonluğu da getirirse…

This Is England

Galibiyetin saha içi ve dışı etkilerini Çetin Cem Yılmaz ile konuştuk.

0-5 Üzerine Soru Cevap: Çetin Cem Yılmaz

Titanların Savaşı'nda tarihi gece konuşuldu.&nbsp;<a fr-original-style="" href="https://open.spotify.com/episode/2gW0JQ5OjgjUINw1FgKLdW?si=646743ed5e1344b4" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank"><img src="https://embed.apos.to/assets/2021/9/2021-10-26T12:44:08.765Z.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></a> Bültenimize katkısından dolayı Çetin Cem Yılmaz'a teşekkür ederiz. Bir sonraki bültende görüşmek dileğiyle, Premiercast'i takip etmeyi unutmayın!

• Avrupa Futbol Şampiyonası için hazırladığı Avrupa Turnesi isimli podcast'inde Goal Türkiye'den Onur Özgen'i konuk aldığımız bu bölümde Çetin Cem Yılmaz, Fikret Özer ve Güner Çalış son 16 turu eşleşmelerini masaya yatırırken Belçika’nın son şampiyon Portekiz karşısındaki disiplinli performansını ve grup aşamalarının yıldızı İtalya’nın Avusturya karşısında zorlanışı konu alındı. Danimarka antrenörü Hjulmand ve parlak Çekya takımı diğer öne çıkan konu başlıklarıydı. <a fr-original-style="" href="https://open.spotify.com/episode/3qdCaDEvatvOAp1m30afYh?si=Ucey1B9pT16i4ALqXySVpQ&dl_branch=1" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank"><img src="https://embed.apos.to/assets/2021/6/2021-07-02T09:35:05.058Z.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></a>

• Punto Podcasts, Euro 2020 boyunca sürecek yeni bir seriyle karşınızda!Turnuvanın başlamasının ardından yapılan ilk programda Çetin Cem Yılmaz, Fikret Özer ve Güner Çalış ağırlıklı olarak Türkiye - İtalya maçını konuştular. Christian Eriksen’in Danimarka - Finlandiya maçı esnasında yaşadığı son derece ciddi sağlık problemi ve İngiltere - Hırvatistan karşılaşması, C grubu maçları henüz sona ermeden önce kaydedilen bu bölümün diğer ana konularıydı. <a fr-original-style="" href="https://open.spotify.com/episode/1sCXTyalI9If6MVPO7u8mj?si=WNGzvK71Rf-kXosVzL42jg&dl_branch=1" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank"><img src="https://embed.apos.to/assets/2021/5/2021-06-14T10:00:42.705Z.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></a>

• Punto Podcasts, Euro 2020 boyunca sürecek yeni bir seriyle karşınızda!Avrupa Turnesi adını verdiğimiz bu serinin ilk bölümünde Çetin Cem Yılmaz, Fikret Özer ve Güner Çalış bugün başlayacak turnuva için tek tek grupları inceliyorlar. İki ayrı kısımdan oluşan ilk bölümde Türkiye’nin yer aldığı A grubu ele alındı. İkinci kısımda ise geri kalan beş grup masaya yatırıldı. <a fr-original-style="" href="https://open.spotify.com/episode/4plLm8snKUd7PLpaKn4KIC?si=-Sjc8lB-RyiLOrIaqzsDzg&dl_branch=1" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank"><img src="https://embed.apos.to/assets/2021/5/2021-06-11T09:25:15.717Z.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></a>

Çetin Cem Yılmaz ile ilgili hikayeler